13 Mayıs 2017 Cumartesi

AFFET BENİ ANNE BİR SURİYELİ'YE VURULDUM

Warni warni.

Merhaba arkadaşlar, ben asla okumadığı halde metroda okuyormuş gibi yapıp karı kız düşürmeye çalışan çakma 'Dostoyevski fanı' Oğul. Nasılsınız bakalım? Beni soracak olursanız ben çok iyiyim. 2 aydır yazmadığım bloguma yapmış olduğum geri dönüşün verdiği heyecan ve ekşi sözlükteki güzel kızların hangi edebiyat dergisini okuyan erkeklerle birlikte olmaya bayıldıklarını öğrenmemin verdiği galibiyet hissiyle bu satırları yazıyorum.

Bu 2 aylık sürede neler yaptığıma yazılarımın kültür sanat paragrafı olan 2. paragrafta yer vermek isterim. Kültürsüzlük ve sanat düşmanlığı yaptım. Yoldan geçen insanlara tükürüp yabancı turistlere küfür öğrettim. Dilencilerin önündeki paraları çaldım ve yatalak hacı dedeme zorla Depressive Black Metal dinlettim.

Şaka bir yana Fargo başladı, The Leftovers başladı, American Gods başladı, Prison Break başladı. Dizi sektöründe baya güzel şeyler oldu. Yeni yeni müzik grupları keşfettim, Skyclad'in yeni albümünü, Carach Angren'in, Solstafir'in, The Lurking Fear'in yepyeni şarkılarını çokça dinledim ve beğendim. Ve elbette Mastodon'un son albümüne aşık oldum. Ancak müzik konusunda bana bunları yazdıran şey daha farklı. Aşağıdaki videoda başlığın, bir Suriyeli'ye vurulma nedenimi göreceksin. Çünkü çok şükür, bağımlısı olduk, hayranı olduk. Uğruna IŞİD'e dalacak kıvama geldik. Kral...


Madem başladık bir şeyler yazmaya, sanki adam olmuşuz gibi bir şeyleri eleştirmekten de geri kalmayalım. Aslında bu yazıyı yazmama sebep olan asıl şey yukarıdaki Omar Souleyman sevdası değildi. Ben bir yalancıyım, 2. paragrafta anlattığım ahlaksızlıkların yanına ekleyebiliriz bunu da.

Bu yazıyı yazmadan yaklaşık olarak 23 saat önce çok değer verdiğim birisiyle Taksim'de yürürken bir durumun farkına vardım. Bir olay olsa büyük ihtimalle Taksim'de bulunan herhangi bir Türk evladı Suriyelilerden dayak yer. 10 Suriyeli 1 Türk'ü alır mı? sorusu soracak olursak cevabını Taksim'de arayabiliriz. Ya da şöyle özetleyeyim, iddaa Suriyeli nüfusuna Taksim'de +9 handikap açmış.

Duyuyorsunuzdur, Taksim'de esnaf kepenk kapattı şeklinde haberler çokça duyuluyor etrafta. Sosyolojik analiz yapmak istemiyorum, o yüzden kıyısından gireceğim mevzuya. 2 temel sebepten söz edebilirim bunun için. Birincisi Taksim esnafının önüne geleni sikmeye çalışan vampir kılıklı rezil birer esnaf oluşu. Sonuna kadar hak ettiler bunu. İkincisi de Taksim'i basan Suriyeliler. Amk adamlar nefes bile alacak durumda değil bu esnaftan nasıl alışveriş yapsın. Arabic baş örtülü kadın pornolarında otel işletmecisinin kadın ile birlikte olduğu gibi senaryolar haricinde ödeme imkanı yok bu insanların. Aynı zamanda Taksim'deki Türk nüfusu da kaçırdıkları ortada.

Bunlardan söz ederken tatlı su hümanistleri de 'onlar insan değil mi?' duyarı kasıyor. İnsan değil mi dedik amına kodumun çocuğu gitsinler kendi ülkelerinde insan olsunlar o zaman. Kaçarak olmaz bu işler.

Bu arada dikkatli olun, son zamanlarda bu ırkın arsızlıkları da arttı. Hırsızlık, gasp, tacizden tutun hastalık yaymaya bile başladılar. Okuldan arkadaşım suçiçeği çıkarıyor, 21 yaşında, Suriyeliler getirdi amına koyim diyor. :D Sorgulamadan kabul ettim, bu ülkedeki her kötü şeyin sebebi FETÖ ve Suriyelilerdir!

Neyse en azından elimizde yüzümüzü gülümseten maçkolik yorumları var. Biraz da gülelim köşemize alıyoruz sizi.




Okuduğunuz için herkese çok teşekkür ederim. Gaziantep'e, Tostçu Erol'a gidip 2 Atom Tost ve tatlı olarak Nutella'lı tost yediğim için üzerime biraz ağırlık çöktü. Ben de dinleneyim bakalım. :) 

Hepinizi metroda okuyormuş gibi yapıp kitabın üstünden karı kız kesmeye davet ediyorum. Kadınlar okuyomuş gibi yapan erkeklerden hakikaten çok etkileniyor. Bir özlü söz ile noktayı koyalım. İleride evlenme hayaliyle yanıp tutuşan ama Berkecanlarla içmekten başka bir vasfı olmayan kızlarımıza gelsin;

''Elde yıkadığın bulaşığı iyi durula, yoksa sen de çıkarsın bir gün Esra Erol'a.''

Gerçi o da yayından kaldırılıyor değil mi... Topluma yine beynini hatırlatacaklar ahlaksızlar!

1 yorum: