30 Ağustos 2013 Cuma

Tekel vb. Mekanlardaki Ayaküstü Sohbetler

Abi 3 Bira Alıcaz, Beyler Cips de mi Alsak ?

 Sık sık olmasa da belli bir sıklıkta tekel bayi ziyaretlerinde bulunan bir insanım ve oradaki ortamın beni çok etkilediğini söylemek isterim. Oraya girince fazlasıyla ortama ayak uyduruyorsunuz, bir anda temiz delikanlı görüntünüzden sıyrılıp yılların içicisi moduna dahi girebiliyorsunuz. Küçük yaşta dedemin içki sevdasından ötürü tekel bayii sahalarına adım atmıştım, oradan ne tekelci abi manitalar yaptım kendime Allah bilir. Belki de bu yüzdendir ki tekel bayii ziyaretlerimde her zaman mutlu olmuşumdur, tekelci abilerle iyi anlaşmışımdır.

Peki bayiiye girdiğimizde ne olacak ? Eğer şanslıysak tekeldeki abi mal almıyordur. Evet, şu elindeki ilginç aletle içeride abimizin sinirini bozan toptancıdan bahsediyorum. Allah benim şansımı kahretsin ki 50% ortalama ile onlara yakalanıyorum. Hem 15 saniye sürecek olan alışverişim 3-4 dakikalara fırlıyor, hem de inanılmaz bir tekelci abi asabiyeti ile yüzleşiyoruz. Elindeki zamazingosu ile toptancı eleman her zaman cool olandır, sinirleri bozar, oradan bir lider gibi ayrılır. Eğer dünyanın en şanssız insanı iseniz bu durumun üstüne tekelci abi size işlerin kesatlığından dert yanmaya başlar ve anasının nikahına kadar gülümseyip nezaketen abiyi dinlemek zorunda kalırsınız. Bu kötüdür, hem de çok.

Bir de bozuk para sorunsalı var, özellikle 1 lira ve altı kaldığında o parayı harcamak istiyorum ve genelde naneli şeker/sakıza basıyorum. Tabii tekelci genel olarak 'bozuğum kalmamış, sakız vereyim' ayaklarındaki uyanık tekelcilerden değilse. Onlara çok uyuz oluyorum, onlar para kazanmasın istiyorum.

Ayrıca kararsızlık aşaması çok kötü. Sadece onu yaşamamak için evden çıkmadan ya da dışarıda isem tekele ulaşmadan alacağımı düşünürüm. Orada dikilince abinin tavırları üzerimde baskı oluşturur, terletir ve Tuborg Special yerine Tuborg Gold dahi aldırabilir.

Ve en iğrenç durum... Bir ya da birkaç arkadaşla tekele girmek... Öncelikle kimse önden gitmek istemez. 'Kanka önden sen gir yaa' iğrençliğine dahi gider sohbet. Halbuki bir şey yok. Adam onu satarak para kazanıyor. Bayan eczacıdan prezervatif istemeyeceksiniz sonuçta, ne kadar kasıntı olabilir. Eninde sonunda bir genç önden atılır ve peşinden diğerleri girer. Dolaba yönelinir ve aranılan içki bulunamaz. Bu bir seferberlik ilanıdır. Halbuki tekelci abimiz onları bir yere gizlemiştir. Alttan çıkartır ve bizi mutlu eder. [KAMU SPOTU]Tam ayrılmadan gençler arasında ise 'ulan cips mi alsak' muhabbeti başlar ve genellikle Mavi Ruffles ya da Yeşil Doritosla kapanır bu muhabbet de.[KAMU SPOTU]

Bahsedeceğim son kısım ise tekellerde çalışan afacan çocuklar. Bunlar 13 ila 18 yaş aralığında olup itici tipleri ve konuşmaları ile gönüllerde taht kuramaz, aksine gönüllerimizdeki sevgi krallıklarını yıkarlar. Bunları Allah kahretsin. Tekelci abi samimiyetini yok ederler, iyi yardımcı olamazlar, sohbetleri bok gibidir. Ve para üstünü yanlış verirler. Ayrıca genelinin saçı kumral kıvırcıktır.

İşte böyle. Her şeye rağmen tekelleri çok seviyoruz çünkü içinde bira var. İçinde bira olan tek kötü şey kaBİR Azabıdır ahahahahah vurmayın tamam, böyle bitirmem gerektiğini hissettim. Bitti.

29 Ağustos 2013 Perşembe

Batman'in Dünyadaki En Cool Şey Olması

Ve Conan O'Brien'ın Her Şeyde Batman'in Bulunmasını İstemesi

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşla konuşuyorduk, Breaking Bad'in son bölümünü izlemiştik. Ve 'oğlum Heisenberg, kendi coolluğunda boğulacan lan, ne müthiş adamsın sen' diye yorumlar yapıyorduk. Daha sonra acaba bu kadar cool olabilen başka neler var diye düşünürken ortak payda olan Batman'de karar kıldık.

Öncelikle Batman'i seçmemizin sebebi 'herkesin bir gün Batman olabileceği' gerçeği... Yok yahu şaka. Adam manyak zengin bir kere, gölgelere bürünmüş, herkes hasta. Arabadan sıkılıyor, uçağa biniyor. En azıllı düşmanı Joker bile tapılası bir eleman. Yani Joker ile karşılaşma şansınız var Batman olursanız. Bu yüzden Batman çok cool.

Ayrıca Batman inanılmaz karizma.


Bunun yanında Bruce Wayne abimiz küçük yaşta anne-babasını kaybetmiş ve paraya boğulmuştur. Bizim gibi asi elemanlar için bu manyak bir şeydir. Hem istediğin zaman 'yaa anne, evde olmasan biraz, arkadaşımla PES oynıycaz' derdi olmayacak. Eve kız atabileceğiz. Evin içinde mahalledeki kankalarımızla saklambaç bile oynayabileceğiz. Çünkü ev hayvan gibi. Alfred gibi bir uşak olacak evde. Sıkıldığınızda Alfred ile pişti dahi oynayabilirsiniz.

Not: Iron Man 'Dünyadaki En Cool Şeyler Listemiz'de bulunmuyor. Çünkü Tony Stark ibne bence.

Batman'i Justice League animesinde severek izlemiştim. Orada Wonder Woman ile işi götürmesi beni çok etkilemişti. Wonder Woman efsane bir hatun. Cidden 10 numara. Anca Batman'e yakışır.
Ve tabii ki Batman bizden birisi. Öyle ki Batman'in Gotham'ı kurtarışının şerefine dönemim Cumhurbaşkanı Turgut Özal Batman'ı ayrı bir şehir olarak ilân etmiştir. Şaka şaka. Ama şöyle bir şey var.

http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2013/05/02/eski-belediye-baskani-batmane-dava-acmisti

Conan O'Brien sever birisi olarak 'Tonigh Show'larını elimden geldiğince takip ediyorum. Ve Superman ile Batman'in aynı filmde yer aldığını duyunca sevinçten bir sketch dahi çekmişti. Onu her ne kadar bulamasam da severek seyretmiştim. Ama bunun altını boş bırakmak istemiyorum. Her ne kadar oynayan eleman Conan olmasa da şöyle değişik bir video var. Batman Begins'e hoş bir gönderme.


Artı olarak film müzikleriniz çok güzel olacak, Hans Zimmer gibi bir abinin elinden çıkacak.

Ayrıca Robin isminde bir Sidekick'iniz olacak. Ve onu tokatlayabileceksiniz. Öyle ki bu tokatınız çok çok çok efsane olacak. Çoğu internet sitesinde karşınıza çıkacak.

İşte bu yüzden Batman bizim için çok cool bir şey. Malikaneye kız atabiliyoruz, para içinde boy vermeye çalışabiliyoruz, Ben Affleck gibi bir adamı kafamıza göre yargılayabiliyoruz. Unutmayın, 'Herkes Batman Olabilir'



26 Ağustos 2013 Pazartesi

Yapıyoruz Çünkü İbneyiz

Şimdi size bir şey anlatacağım ve aşağı yukarı iki farklı yorum gelecek bu bahsettiğim konuya. İlki 'oha lan evet evet ahah' tarzı samimi bir yorum. Bu yorumu yapanlar, dünyanın en sağlam insanlarısınız siz. Bir de 'ben yapmam ya, cık' benzeri bir yorum gelecektir. Bu yorumu yapanlar ise hayatı eksik yaşamışlardır. Birilerinin gölgesinde kalmışlardır. Tozu yutmuşlardır. Nal toplamışlardır. Yer yer göte gelmişlerdir, haksızlığa uğramışlardır. Şimdi mevuzuyu örnekle birlikte anlatacağım ve eminim ki daha iyi anlayacaksınız. (Sanki önceden anlatmışım da anlamamışsınız gibi oldu, hıyarım)

En basitinden yayılmışsınızdır koltuğa, televizyon izliyorsunuzdur. Elinizde kumanda falan, ama böyle ılık bir huyunuz var, o pil takılan yeri çıkarıp takmak suretiyle oyun oynuyorsunuz, kendinizi tatmin ediyorsunuz, bunu yapmadığınızda nefes almıyormuş gibi rahatsız oluyorsunuz. (Olmuyorsanız da oluyormuş gibi devam edin) Fakat bir problem ! Kırıldı o aparat mı diyeyim ne zıkkımsa. Kapak kapak heh. Kapak kırıldı. Tam oturmuyor ya da oturuyor gibi oluyor ancak akabinde düşüyor. Bir de evde televizyon üzerinde hakimiyet sizde değilse biraz paniğe kapılırsınız, 'ne yapıcam lan ben' diye kendinizi yiyip bitireceksiniz. Halbuki kumanda anasını satayım, ama insan olarak mal olduğumuzdan aşırı rahatlar haricinde direk bir panik havası başlar.

Sonra hain planlar başlar. İtiraf etmek ilk plandır ama asla yemez ve 10 saniye içinde çeşitli teorilerle bu basit ve en etkili çözüm akıldan atılır ve bir daha gündeme dahi getirilmez. Bir ibnelik yapılmalıdır. Ve daha sonra tamir etmeye çalışılır ancak başarısız olunur. Yenisini almak farzdır ancak hem belli olur hem de zaman yoktur. Bu yüzden ev içinden bir kurban seçilir, tamir edilmiş gibi yapılır, ibne bir açıyla kumanda bırakılır ve TV kapanır. Daha sonra bir başkası kumandayı eline alınca kırılır ve 'aa vay öküz nasıl kırdın lan onu eheh' diye bir tepki verilir. Artık suç başkasına atılmıştır. Vicdanımız temizdir çünkü biz suçlu değilizdir. Çok ilginç olan kısım ise suçu attığımız kişiye hiçbir şey olmamasıdır. Hiç kızılmaz ona, 'olsun lan koy götüne alt tarafı kumanda, gel kolumu kır senden değerli mi?' tepkileri gelir. Fakat biz muhteşem olduğumuz için yine de mutluyuzdur. Çünkü suçu başkasına atmıştık, biz kralız biz mükemmeliz.

Bir Ara Manyak Çizgi Filmler Vardı

Çok süperlerdi be...

Hatırlıyorum, bundan ortalama 10 sene önce, çocuk olmak mahallede top oynayıp, eve gelmek, eve geldikten sonra banyo yapıp çizgi film izlemekti. Özellikle belli başlı çizgi filmlerin saatleri bile olurdu. Bugün nasıl ki insanlarımız deli gibi dizilerinin saatini kaçırmadan ekran başına geçerlerse bizim için de o zaman bu durum geçerliydi.

Mesela en baba örneği vermek istiyorum. Hayal meyal hatırlıyorum o zamanları ancak 'Pokémon'u izlemeyen/bilmeyen yoktur. İlk başladığında ülke çocukları olarak öyle heyecanlıydık ki planlarımızı Pokémon'un yayın saatine göre düzenlerdik. İlk geldiğinde öğleden sonra olduğu için 'Pokémon Saati'nde herkes eve gider, yarım saat sonra dışarı çıkıp 'oha lan Ash'e bak, Pikachu da ne Thundershock attı roket takımına eheheh' gibi muhabbetler dönerdi. Tabii Thundershock demezdik, o bizim için Yıldırım Şoku saldırısı idi.



Bir de dönemin tek (hatırlayabildiğim tek) çizgi film kanalı Fox Kids efsanesi vardı.

Çoğumuzun en manyak çizgi filmleri muhtemelen Fox Kids'de yayınlanıyordu. Louie Anderson ve babası Andy Anderson ile askerlik anıları dinlemece, Çılgın Korsan Jack ve Lapacı ile hüzünlü hazine arayışları, Pinokyo, Peter Pan, Afacan Dennis biraz daha yeni döneme gelirsek Andy'nin Nesi Var ?, Nascar Racers, Roboroach, Wunschpunsch, 402 Numaralı Sınıf diyerek aklınızı alırım.





Peki ya Animated Series olarak gönlümüzde taht kurmuş çizgi filmler ? Evet, Spider-Man ve X-Men başta olmak üzere, Batman, Justice League, Fantastic Four, The Icredible Hulk gibi serilerden bahsediyorum. Yani kim Eddie Brock'un simbiyotu aldıktan sonra hayvan gibi kas çalışıp Peter'ın peşine düşmesini, Mary Jane'e sarkıp Peter'ın hayatını taciz etmesini ve hayatının dayağını atmasını özlemedi ki ? Ya da kim Wolverine'in pençelerini, Gambit'in iskambil kağıtlarını karizma patlaması yaparak fırlatmasını, Rogue'un kalçasını, Storm'un saçlarını özlemedi.


Hatta X-Men'in böyle hayvani güzel bir introsu ve intro müziği vardı.

Bir de Allah'tan günümüzde hala sık sık yayımlanan Flintstones, Scooby Doo, Tom & Jerry gibi efsaneler var. İşin üzücü tarafı Looney Tunes'u fazla görememem. Bir karikatürle yazıyı sonlandırıyorum. Duygu seli yaşandı çünkü, ben ağlayacağım. Buradan yayıncılara sesleniyorum; 'Oğlum şunları verin lan, mal mal bentenleri bakuganları vermeyin, nolur lan'


24 Ağustos 2013 Cumartesi

[ANI] Bebek Gibi Mandalina

Geçtiğimiz kış sömestrda 5 kişilik (her biri 10 numara ben dahil) bir arkadaş grubu x bir otelde idik. (İsmini vermek istemiyorum.) Takılıyoruz, eğleniyoruz, hayatımızı yaşıyoruz falan. Gece olunca direk içiyoruz. Yanlış olmasın ama sanırım 3. gün idi çeşiti fazla tutmuş olmalıyım ki zor bir gece geçirdim. (Kusup yattım) Ertesi gün de ebevenyler vasıtasıyla daha ben uyanmadan arkadaşlara durum gidince 'oğlum içme sen bugün' , 'içme lan' , 'içeni s.ksinler' gibi yorumlar geldi ve harbi bu akşam içmeyeyim dedim. Fakat akşam olduğunda her şey için çok geçti ve abartmasam da içmiştim. İlginç kısım ise sabah içme diyen arkadaşların gazına gelip içmiştim. Akabinde tuvalete falan gidelim derken biri kız biri erkek diğeri ben olmak üzere 3 kişi tuvalete ayrıldık. Neyse tuvaletten falan çıktık, çok mutlu bir hava hakim bende de, kafam olması gerektiği gibi olmuş, 'ulan meyve yiyelim' dedim ve zorla yemek yenilen zıkkım mekana soktum arkadaşları. Orada gözüme mandalina çarptı ve hemen aldım. Onlara da 'oğlum alın lan' dememe rağmen bir şey almadılar. Akabinde farklı, daha ağır ve klas denebilecek, ebeveyn team'in takıldığı bir bar var, sıcak çikolata falan içiyoruz orada, oraya gittik. Diğerlerini unutmuştuk bile. Ben de mutlu mutlu otururken mandalinayı soymaya ve okşamaya başladım. Özellikle Baran ismindeki arkadaşım beni incelerken mandalinayı yemeye başladım ve hayatımda yediğim en güzel mandalina idi. Büyülenmiştim. Ve yemeye devam edip bağıra bağıra muhteşem olduğunu vurgularken (mandalina .mına koyayım niye bağırıyom ki) bir adet minik mandalina gördüm. Hani normal mandalinanın yanında bebek ayak parmağı gibi mandalinalar olur ya, onlardan. Daha sonra 'oo bebek gibi mandalina bebeeeek' diye söylenmeye başladım. Aynı zamanda mandalinayı okşuyorum. Rezillikti. Özellikle Baran hala güler. Bu da böyle bir anımdır işte.

Not: Şimdi hatırladım grup 6 kişiydi lan. Kızcağızı yine unuttuk. :(


23 Ağustos 2013 Cuma

Kız Arkadaşa 'Seni Seviyorum' Demek

Gayleri, lezbiyenleri ve Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki 1,5 milyara dayanan nüfusu göz ardı edersek karşı cinsler arasında oluşan, kalbin derinliklerinden kopan muhteşem bağa yerine göre sevgi, şiddetlenirse de aşk diyoruz. Ve tabii ki çiftler birbirlerine kur yapmayı artık sosyal birer aktivite olarak görüyorlar, küstüklerinde iltifatları kesiyorlar, barıştıklarında hayvan gibi aşk sözcükleri kullanıyorlar. Örnek verecek olursak 'seni hayvan gibi seviyorum, hayvanlar hayvan olalı böyle aşk görmedi, hayvanın olayım faydalan benden (kırmızı nokta), bunca yıllık hayvanım senin gibi güzelini/yakışıklısını görmedim.'

Ülkemizde aşk hayatı bu kadar çılgın olmasa da özellikle bazı çevrelerde 'seni seviyorum' demenin kendisini küçülttüğünü sanan bad boylar var. Bunlar sert çocuklar olup 15-16 yaşlarında sigaraya başlamış, muhteşem saç şekilleri ile hayata tutunmayı başarmış manyak derecede sert çocuklar. Sevgilisine deli gibi küfür etmekten kaçınmayan bu türler, ayrılıkta arabesk rapi tercih ederler ve kalplerindeki acıyı kulaklarında yaşamayı tercih ederek yaralarını hafifletmeye çalışırlar.

Temsili resim;

Sorun şu ki sevgiliye 'seni seviyorum' demek sadece bu türler için değil, normal yaşamımızda 'normal adam la bu' diye nitelendirebildiğimiz efendi statüsündeki insanlarda da görebildiğimiz bir sorun. Şimdi sizin için bir kıza nasıl 'seni seviyorum' diyebileceğinizi ve bunun getirilerini anlatacağım.

Öncelikle egoist olmanız lazım. Aynanın karşına geçip kendinizle alıştırma yapın. Kendi kendinize seni seviyorum diyip göz kırpın, baktınız hoşunuza gitti öpücük falan atmaya başlayın. Bu kendinize güveninizi artıracaktır. (Kıza öpücük atmayın sakın sonra.)

Diğer bir aşama yazışma ile (SMS ya da PC ortamı) iltifatlar edin. Örnek vermek gerekirse 'Sen insan değilsin' yazıp size çemkirmesini bekleyin. Çemkirdikten sonra ise 'Sen bir meleksin' yazın. Kız sizindir. Eğer çemkirmeye devam ederse o kızdan size hayır gelmez.

Peki reelde ne yapmak gerekli. Öncelikle yanınızda çikolata bulundurmanız çok önemli. (Çikolata diye gofret almayın, dede değilsiniz siz cebinizden sihirli gofret çıkaramazsınız.) Eğer kızla işler iyi gitmezse 10 ila 15 metre açılıp üzerine çikolata fırlatın, bu onu sakinleştirecektir. Daha sonra usulca yaklaşıp onu sevdiğinizi söyleyebilirsiniz. Çikolatanın etkisi geçtiğinde olacakları kimse kestiremez ama. Kaçmaya da hazırlıklı olun.

Peki bir kıza seni seviyorum dedikten sonra bunun size getirisi nedir ? Öncelikle çikolata kullanılmamışsa ve kız da size karşı bir şeyler besliyorsa otomatikman 'oha çok romantik lan' triplerine girecektir. Halbuki gayet de normal bir şey yaptınız ama kızlar hemen etkilenir. Ayrıca işinize gelmeyen/sıkıldığınız muhabbetlerde 'o değil de seni seviyorum' cümlesini yazdığınızda işlerin rengi değişir. Bu sihirli cümledir. Kızların 90%'ını bu cümle ile alt edebilirsin. Sonuç olarak kız arkadaşa seni seviyorum dediğiniz zaman ne siz bir şey kaybedersiniz, ne kızın eline bir şey geçer. İrkilmeyin, söyleyin, bol bol söyleyin.

22 Ağustos 2013 Perşembe

Sanalda Manita Aramaca (Çok Karizma Abiler)

Malum ülkemizde akıllı telefonlar falan filan akarken, internet ortamında insanlarla chatleşmek ciddi derecede kolaylaştı. Ve hatta bazı programlarla tanımadığımız kişilerle dahi karşı tarafın onayı olmaksızın konuşmaya dalabiliyoruz. (İstersen iplemezsin ama konu bu değil tabii.) Geçen gün ismini vermek istemediğim bir uygulamadan, bir kız arkadaşıma bir adam sarkmış ve edebi bir kişiliği olsa gerek ki şu tarz bir cümle kurmuş; 'Gözlerinle konuşabilir miyim?'. Adamı yargılayamıyorum çünkü kızın gözleri cidden bomba (selamlar olsun gözlerine) fakat sıkıntı burada değil. Sıkıntı abimizin muhteşem derecede yüksek karizması ve yaşça çok olgun olması.

Burada ayrı bir paragraf açıyorum, sosyal mesaj vereceğim ve akabinde muhteşem karizmatik abiyi inceleyeceğim. Vermek istediğim mesaj şu. Abi siz nasıl bir yokluktasınız ? Kaç yaşlarında adamlarsınız, 1x yaşındaki kızlara yazıyorsunuz. (1x SRO dönemimden kalan bir olay, kullanmayı çok isterdim yeni nasip oldu.) Beklentiniz nedir, onu ülke insanları olarak çözemiyoruz zaten, istirham ediyorum, yapmayın.

Şimdi sırada abimizin incelemesi var.

Şimdi bu şekilde deşifre etmeyi istemezdim fakat aynı karizmayı Hitler dahil hiçbir yerde yakalayamadığım için temsili resim koyamadım. Bu ve benzeri karizmatik insanlar sizin de karşınıza çıkabilir ve etkileyici cümleleriyle sizi baştan çıkarabilirler, dikkatli olalım lütfen. Şimdi abiyi inceliyorum.

Saçlar
Hayatımda sahip olmak istediğim fakat olamadığım kirpi model saçlar bu abide. O özenli şekli verebilmek çok zor. Özellikle yüz hatlarına uygun bir saç tercih etmesinden dolayı kendisini kutluyorum, saç hassasiyeti olan birisi olarak (yalan söylüyorum, yok öyle bir hassasiyetim) bu konudaki başarısını sürdürmesini diliyorum.

Güneş Gözlüğü
Muhtemelen demircide +9 basılmış bir güneş gözlüğüyle karşı karşıyayız. En az 100k'ya satar satsa. Bu da zenginliğini gösterir. Güneş gözlüğünün suratın 30%'luk bir kısmını kapaması ise abimize karanlık gölge karizması katmış ve muhtemelen kız düşürme konusunda bunu bir skill olarak kullanıyordur. Keşke benim de öyle güneş gözlüğüm olsa.

Tercih Edilen Kıyafet/Aksesuar
Aslına bakarsak burada tercih edilmeyen kıyafet/aksesuar desek daha doğru bir başlık kullanmış olurduk. Abinin muhteşem bir fiziği olduğu için herhangi bir şey giymemiş ve bu onu kızların gözünde 7 ila 9 adım yükseltmiştir. Zira kızlar kaslı erkekler için delirir, yaşamlarını onlar için adarlar. Bravo abi, helalin var.

Diğer Hususlar
Öncelikle abinin samimiyeti ve mütevaziliğinden söz etmek istiyorum. Adamın vücudundan karizma seli akarken abimiz diğer kızlara da sanal ortamdan ulaşarak onlara birer şans vermeyi uygun görüyor. Bu yüzden saygımızı kazanıyor da. Bununla beraber bir de edebi yönünden bahsettim ki hem karizma hem romantizm hem de kas bir kızı kendinize çekmek için yeterli ve artan üç sebep. Para da var. (bkz. güneş gözlükleri kısmı) Bu adamı alan yaşadı kızlar.

Sonuç olarak kendisine saygı duyduğum bir abi bu ve bütün bu yaptıklarında iyi niyet var. Rica ediyorum herkes yapmasın, hak etmiyorsunuz çünkü. Sizin böyle gözlükleriniz yok, sizin böyle vücudunuz yok. Bırakın olan yapsın. Öpücüklerimle uzaklaşıyorum buradan çünkü güneş gözlüğü almam lazım.


Not: Fotoğrafı ulaştıran arkadaşıma hayvan gibi teşekkür ediyorum. Sağol, varol.